Bu gün Down Sendromlu bir gencin dayak yediği videoyu izleyince kan beynime sıçradı...
Bizler çocuklarımızın üstüne titrer her bir beceriyi ilmek ilmek kazandırmaya çalışırken elin adamı gelsin yerlere pas pas yapsın…
Sorarım hangi yürek dayanır bu insafsızlığa ? Terbiyem nedeni ile insafsız diyorum ama sayılacak çok daha menfi sıfatlar var dağarcığımda, dilime gelip de yuttuğum.
Bu durumda tek içimi rahatlatan da yapanın özel eğitimci kimliğinin olmamasıydı. Ancak sanırım onlar da izliyorlardı. Patronun eşi diye mi müdahil olmadılar bilinmez …
Her ne kadar konumuz özel eğitimciler değilse de rehabilitasyon merkezlerindeki yanlışlıklar zincirirnin bir halkası da eğitimcilerimiz muhakkak. İçlerinde işlerini ve yavrularımızı çok seven, fedakar eli öpülesi olanlar çok sayıda Allahtan da hala güvenimizi yitirmedik. Sistem yürüyorsa onların ve ailelerin fedakarlığı sebebiyledir….
Geçenlerde bir özel eğitimci ile konuştum. Staj için 2. sınıftan bir kız gelmiş. Bizim yavrulara 2 saat bile dayanamamış ve ben bunu yapamam deyip gitmiş. Sanırım okulu felan da bırakmış.
İş bulmak garanti zannedilerek gençler tercih ediyor ama neyi tercih ettiklerinin bile farkında değiller.
Bu işi nasıldır?
Nasıl yapabilirim?
Benim mizacıma uyar mı? vb birçok soruyu kendine sormadan,
Bir uygulama okulu bile görmeden,
olmaz ki bu işler.
Kişisel yatkınlık şart.
Yeri gelmişken kendi gözlemimi de paylaşmadan edemeyeceğim;
Rehabilitasyon kurumunda 13 yaşlarında bir ufaklık , sarılıp sarılıp herkesi öpüyor. Belliki staja yeni başlamış bir genç kızımız da onu zapdetmeye kalkıyor. Derken bu sevimli yavru onu da öpmeye kalkışmasın mı?…
Kızın yüzünü görmeniz lazımdı;
öyle bir buruşturdu ki yüzünüüüü. Belli ki iğreniyordu. Bu kıza da yazık ondan medet uman veliye ve öğrenciye de…
Bu verdiğim en basit örnek.
Bu iş, sevgi, sabır ve bilgi olmadan yapılacak birşey değil.
Var bu işte bir yanlışlıklar zinciri… Ülkemde birçok şey gibi özel eğitimcilikte de sorunlar diz boyu.
Evet devlet el atsın diyecek bazılarımız. Tabiki el atmalı, düzgün ve tıkır tıkır işleyen bir sistem kurmalı orası muhakkak.
Çok eksiğimiz, gidilecek çok yolumuz var.
Ama bizlerde de günah hiç mi yok?
Önce evimizin önünü süpürmekten başlasak.
Vicdan ve insan sevgisi aşılacak evlatlarımıza…
Evlerde dövmesek mesela, o da gidip kendinden güçsüzü hırpalamasa videodaki gibi…
Farklı olanı dışlamadan, gerektiğinde sahiplenerek…
Hatta fikirlerimizin uyuşmadığı insanları da sırf bu sebepten dövmeden, sövmeden, saygı ve hoşgörüyle bağrımıza bassak..
Belki de anahtar burdadır.
Her canlıya koşulsuz sevgi ve hoş görü…
Çok mu zor yahu ?
Azıcık Vicdan !
Serpilgül Vural
Add Comment