HBOT adından da anlaşılacağı gibi basınç odası içerisine alınan bir hastaya %100 oksijen solutulması esasına dayanan bilimsel ve modern bir tedavi yöntemidir. Yüksek basınçta solunarak dokulara taşınan oksijen dokunun oksijensiz kalmasının yol açtığı akut veya kronik bir çok hastalıkta tedavi edici özellik taşır. Uygulama sırasında çözünen oksijenin doku oksijenizasyonunu arttırması sayesinde çok yönlü etkiler sağlanır.
Hiperbarik oksijen tedavisi, genellikle :
*Dekompresyon(vurgun) hastalığının,
*Ciddi enfeksiyonların,
*Kan damarlarında hava kabarcıklarının,
*Diyabet veya radyasyon hasarı sonucu iyileşmeyen yaraların tedavisi
*Akut görme kaybı,
*Akut ve kronik nörolojik hastalıklar için kullanılır.
Hiperbarik oksijen tedavisi sırasında, yüksek miktarda oksijen kanınızda çözünür ve vücudunuzda dolaşır. Oksijen açısından zengin kan, vücudunuzu; büyüme faktörleri ve kök hücreleri denilen ve iyileşmeye katkıda bulunan maddeleri üretmesi için uyarır.
Basınç altındaki oksijenin iki temel etki mekanizması vardır; Mekanik etkisi ve Artmış parsiyel oksijen basıncının etkisi.
HBOT artmış parsiyel oksijen basıncı yoluyla gerçekleşen etkisini dört şekilde gösterir.
1. Antihipoksik etki: HBOT uygulaması sırasında başta kanın sıvı kısmı olan plasma olmak üzere, lenf sıvısı ve beyin-omurilik sıvısı gibi diğer sıvı ve dokularda yüksek oranda oksijenin çözünmesine bağlıdır. HBOT bu sayede doku hipoksisini önleyerek sağaltıcı etkisini gösterir.
2. Antiödem etki: Oksijenin damarları büzüştürücü etkisiyle toplam kan akımı azalır. Ayrıca, oksijensiz kalma nedeniyle artan kılcal damar geçirgenliği HBOT sayesinde düzenlenir, damar dışı alana sıvı geçişi önlenir ve böylece ödem geriler.
3. Antitoksik etki: HBOT Clostridium cinsi bakterilerin ekzotoksin üretimini baskılayarak gazlı gangrende yaşam kurtarıcı etki gösterir. Ayrıca başta karbonmonoksit zehirlenmesi olmak üzere siyanid, hidrojen sülfid ve karbontetraklörür zehirlenmelerinde ana veya yardımcı tedavi ajanı olarak kullanılır.
4. Antibakteriyel etki: HBOT doğrudan veya dolaylı yoldan antibakteriyel etki sağlar. Ayrıca bazı antibiyotiklerle de sinerjistik etki gösterir.
HBOT yüksek basınç altında iken öngörülenmiktarlarda saf oksijen solunması yöntemidir. Bu yöntem normal basınçta (yani 1 atmosfer basınç altında) çok miktarda oksijen alınması anlamına gelen hiperoksijenizasyon ilekarıştırılmamalıdır.
Hiperbarik Oksijen Tedavisinin (HBOT) etki mekanizması
Alyuvarlardaki hemoglobin kandaki oksijenin %97’sini taşır. Geri kalan %3 ise kanın sıvı kısmında (serum) taşınır. 1 gram hemoglobin 1.34 mL oksijeni bağlar. Hemoglobinin oksijen taşıma kapasitesi daha fazla arttırılamayacağından, normal şartlarda dokuya taşınan oksijen miktarı da arttırılamayacaktır.
Eritrositler doku hücrelerine son derece sınırlı düzeyde oksijen verir (pO2: 40mmHg). Buna kısmi oksijen basıncıdenir.
Yaralanmalar, enfeksiyonlar ve diğer hastalıklar sırasında dokulara giden oksijen nerdeyse sıfıra iner. Oksijen akımındaki bu azalmayaiskemi denir. pO2 son derece aşağı düşer; doku tahrip olur ve iyileşme gecikir.
Basınç odasında, normalin iki katı yüksek basınçta oturulduğunda, bu ortamda %100 oksijen alınıyorsa normalin 10 katı oksijen alınmış olur. Önce alyuvarlardaki hemoglobin oksijenle doyar. Fazlası ise plazmaya geçer. Bu fazlalık doku oksijen seviyesini artırır. Doku oksijen seviyesini artınca (pO2) enflamasyonun iyileşmesi çabuklaşır. İşte HBOT pO2’yi arttırarak, tedavi için gerekli düzey olan 80mmHg’ye kadar yükselmesini sağlamaktadır.
HBOT’un nörolojik hastalıklardaki akut ve kronik etkileri
– Beyin ödemini azaltır
– Kan beyin setti ve hücre zarı fonksiyonlarını düzeltir
– Yeni damar oluşumunu artırır
– Serbest radikalleri temizler
– Trombüsü azaltır
– Bağırsak florasının düzelmesine yardımcı olur.
– Uzun süreli uygulanmazsa, Antioksidan etkilidir
– Antienflamatuar etkilidir.
– Kök hücre oluşumunu artırarak yeni sinir hücrelerinin yapımını sağlayabilir.
24 saati aşan oksijen tedavilerinde epitel hasarı olur. Bu durum serbest oksijen radikallerinin ortaya çıkmasına bağlıdır. Bu nedenle bazı hekimler HBOT’un serbest oksijen radikallerini artıracağını ileri sürerler. Halbuki nörolojik hastalarda uygulanan HBOT kısa sürelidir (genellikle 1 saat) ve bu süre içinde serbest oksijen radikallerini artırmaz. Tam tersine serbest oksijen radikallerinin artmasına neden olan hipoksidir. HBOT hipoksiyi azaltarak serbest oksijen radikallerini de azaltır.
HBOT esnasında uygulanan basınç da önemlidir. 2 saati aşan süre ile 2.5 ATA ve yukarısı uygulanırsa konvülsiyonlara sebep olabilir. Ancak HBOT nörolojik hastalarda genellikle 1.5-1.7 ATA arasında, daha önce konvülsiyon öyküsü olanlarda ise 1.3 ATA gibi daha da düşük basınçlarla ve daha kısa seans sayı ve süresi ile başlanarak uygulanır.
Bu tedavinin uygulandığı kabinler genellikle küçük bir denizaltıya benzemektedir. Ancak bu kabinler (hiperbarik oda) karada çalışmaktadır ve kabin içi basınç kompresörlerle arttırılarak sahte bir dalış işlemini gerçekleştirmektedirler.
Dalış süresince özel maskeler veya başlıklar vasıtasıyla normalden yüksek bir basınçta %100 saf oksijen solunmasına olanak sağlanmaktadır (Soluduğumuz hava ise sadece %19-21 oranında oksijen içermektedir).
HBOT ile hiçbir ekstra enerji harcanmasına gerek kalmaksızın kan akımındaki oksijen oranı yükseltilebilir. Sadece yarım atmosferlik bir basınç artışı ile yapılacak bir HBOT’nde beynin hasar görmüş hücrelerinin oksijenden yararlanması 10 kat arttırılabilmektedir.
Bu hücreler normal atmosfer basıncında da havadaki oksijeni kullanma kapasitesine ulaştığında tedavi sonlandırılmaktadır. HBOT’un akut ve kronik nörolojik hastalıklardaki etkilerini tedavi öncesi ve sonrası yapılacak SPECT ile belirlemek mümkündür.Ülkemizde Dr Cem Kınacı ve arkadaşlarının “Undersea and Hyperbaric Medical Society” tarafından 2009 yılında Las Vegas’dagerçekleştirilen bilimsel toplantıda yaptıkları sunumda HBOT ile %80’in üzerinde olguda bir ilerleme sağlanabildiği gösterilmiştir.
HBOT öncesi Beyin Spect görüntüsü
HBOT sonrası Beyin Spect Görüntüleri
HBOT yapılacak çocukta aşağıdaki faktörler göz önüne alınmalıdır.
• Basıncın düzeyi (ATA)
• Seans süresi
• Seans sayısı
• Çocuğun ihtiyacına göre belirlenmelidir.
• Diğer amaçlar için belirlenmiş protokollere otistik çocuklar dahil edilmemelidir.
• Aşırı miktarda oksijen alınmasının beyin için zararlı olabileceği unutulmamalıdır.
• Evde oksijen tüpü ile çocuklara oksijen solutulması kesinlikle denenmemelidir.
• Hiperbarik Oksijen Tedavisi, sadece bu dalda eğitim almış, hekim ve teknisyenlerce uygulanmalıdır.
Add Comment