Yapılan küçük bir çalışma ile Otizmli çocukların istirahatteyken, yüksek beyin aktivitesi gösterdikleri tesbit edilmiş. Araştırmacılara göre, bu durum bile ” kendi dünyasına çekilmeyi ” izah edebilir.
Case Western Reserve ve Toronto Üniversitesi araştırmacıları, Asperger bozukluğu bulunan 9 çocuk ile otizm sorunu bulunmayan 10 çocuğun beyin aktivitelerini karşılaştırmak amacıyla 6 ile16 yaş aralığındaki toplam 19 çocuğu araştırmaya dahil etmişler.
Çalışmada, otizmli çocuklar ile diğer çocukların beyinleri, istirahat sırasında manyetoensefalografi yöntemi ile kıyaslanmış. Bulgular karşılaştırıldığında, otizmli beyinlerin daha çok bilgi üretiyor olduğu saptanmış ve Aspergerli çocukların beyinlerinin diğer çocuklara kıyasla % 42 daha aktif olduğu tespit edilmiş.
Araştırmacılar, bu aşırı bilgi üretiminin, birçok otizmli bireyde görülen içe kapanmayı izah edebileceğini düşünüyorlar.
Bulguların, son zamanlarda İsviçreli nörologlar Henry ve Kamila Markram tarafından önerilen ” Otizm Yoğun Dünya Teorisi ” ile uyumlu olduğu görünüyor. Bu teoriye göre otizm, aşırı uyarılan beyinden kaynaklanıyor olabilir.
Case Western nörolojik bilimlerden Araştırmacı Roberto Fernández Galán
“Bizim sonuçlarımıza göre, beyni aşırı çalışan ve bilgi üreten otizmliler, diğer sosyal alanlarla yeterince ilgilenemiyor olabilirler. ” diyor.
Paul Wang ise;
“ Bu sonuçlarla, otizmli beyinler çok meşgul olduğu için sosyal alanlarla ilgilenemiyorlar demek biraz spekülatif olabilir. Çünkü, beyinin elektriksel aktivitesini yorumlamak çok zor. Belki de olayları anlamak ve düşünmek için beyinleri herkesten daha çok çalışmak ve işlem yapmak zorunda kalıyor. Bunun ayrımını yapmak zor. Bizimkisi sadece bir tahmin” diyor.
Bence de ‘Beyin çok meşgul olduğu için asosyal’ demek biraz fazla iddialı.
Ortada, fazlasıyla meşgul bir beyin olduğu gerçeği mevcutsa da bunun nedenleri nelerdir? Sanırım, asıl mesele, bunların tespit edilmesinde.
Her ne kadar uzman değilsem de 11 yıldır okuduğum bilimsel çalışma sonuçlarına dönüp bakınca gördüğüm;
Otizmli bireylerin beyinlerinde tespit edilen yapısal farklılıklar var. Mesela nöronlar arası iletişim için oluşan kablolanmalar oldukça karmaşık. Bu karmaşıklığın nedenleri olarak da bağışıklık problemlerine bağlı sorunlar, çevresel faktörler ve hatta bazı genlerde rastlanan mutasyonlar gösteriliyor. Bunun yanı sıra, vücudun ürettiği beyin kimyasalları ile ilgili de birçok sorun olduğu tespit edilmiş durumda.
Ortada bunca tespit varken hala ‘Beyin çok meşgul o nedenle de asosyal’ diyebilir miyiz? Ya beynin kimyası düzelince bu aşırı meşguliyet sakinleyecek ise?
Sağlık ve huzur yanımızda olsun…
Serpilgül Vural
Add Comment