Ne yersek oyuz
Pek çok kaynakta hamile kadınların nasıl beslenip, ne şekilde hareket edeceklerine dair sayısız tavsiye yazısı okuruz. Efenim şunları yemeli, bunları yememeli, sigara içmemeli, ilaç kullanmamalı, bol sebze meyve tüketmeli, yediklerine, içtiklerine dikkat ettiği kadar moraline de dikkat etmeli vs… Bu türden yazılara Ekemiş’te de çok rastladınız biliyorum. Ama bu kez size topu taca atacağınız bir başka bir şey diyeceğim.
Benim yeni rastladığım McGill Universitesi‘nin 2013 yılında yaptığı bir araştırma, gebelik sürecine dair tüm bilinenleri gözden geçirme zamanımızın gelmiş de geçiyor olduğunu gözümüze sokuyor.
Efenim bu araştırmaya göre; gebelik sürecinde annenin yeme alışkanlıkları ne kadar önemliyse, gebelik öncesinde babanın yeme alışkanlıkları da bir o kadar önemli.
Yapılan çalışmalarda folik asit olarak da bilinen ve yeşil lifli sebzelerden, meyvelerden ve tahıllı ürünlerden alınabilen B9 vitamini seviyesinin düşüğü önleme ve doğuştan gelen engelleri belirlemede ne denli etken olduğu zaten belirlenmişti.
Folik asit dengesi, bebeklerin iskelet yapısının oluşumunda ve zihinsel gelişimde oldukça önemli bir etken olduğu uzun süredir biliniyordu. Bu nedenle annelerin folik asit seviyelerinin iyi olması için hamilelikten 3 ay öncesi takviye öneren çalışmalar da mevcuttu. Ancak bu kez durum biraz farklı, babaların folik asit değerlerinin de çocuğun sağlığını belirlemede oldukça etkili olduğu ortaya çıktı.
Babaların dölleme sürecinde sağlıklı ve dengeli beslenmeleri oldukça önemli
Spermlerde babanın beslenme alışkanlıkları ve hayat tarzına dair seçimlerinin de ayak izleri mevcut. Malum epigenetik diye bir şey var her şey genetik aktarım değil. Baba olmaya çalışılan süreçte ağır yağlı, fast food türevi beslenme tarzı ya da obezitenin var olmasının yeterli Folik asit seviyesinin yakalanmasını zorlaştırıyor. Aynı şekilde alkol ve sigara kullanımının da bebek üzerinde doğrudan etkileri olduğu pek çok kaynakta dile getirilmekte.
Bu araştırmayla birlikte günümüzde yalnızca gebelik sürecinin değil, bir çocuğu dünyaya getirmeye çalışılan tüm sürecin ne kadar önemli ve ciddiye alınması gereken bir süreç hepimiz öğrenmiş olduk. En güzel yanı da “analar çeker kahrını, babalar sürer sefasını ” durumuna biraz ayar çekildi. Sadist miyim neyim ….
Ama hepsi bu mu acaba? Tanıştığım 2 çiftten biri çocuk sahibi olmak için uzmanların kapılarını aşındırmakta. Bu işte bir yanlışlık var bir gün de bunu ele alırız…
Serpilgül Vural Kınacı
Add Comment