Bağışıklık artırmak için eski yöntemler out oldu
Bir çoğumuzun zannettiği gibi bağışıklığımızı artıran bizi virüs ve bakterilerin saldırılarından koruyan sadece ‘ C ‘ vitamini değildir.
Vitamin-D sadece kemiklerimiz,dişlerimizden ve bağışıklığımızdan da sorumlu değil.
Kendileri Akıl Sağlığımız ve Kan Şekerimizden hatta gelecek neslimizin ruh ve akıl sağlığından da sorumlu.
Hepimiz biliyoruz ki D vitamini güçlü kemik ve dişlerin oluşumunda rol oynar. Beyin ve vücut sistemleri için önemlidir. Vücudumuz güneş ışığından D vitamini üretebilir.
Ancak genetik mutasyonlar sonucu bazen bu süreç yeterince gerçekleştirilemez.
Fakat eğer barsak geçirgenlik sorunlarınız varsa bu emilimler yeterince olamayacağından bu süreç de tam olarak gerçekleştirilemez.
Vit-D eksikliğinde beden kalsiyumu yeterince kullanamaz, kemikler yumuşar ve fiziksel deformasyona uğrayabilir. Ayrıca kemik erimesi ve açıklanamayan kas ve kemik ağrılarına da neden olabilir.
Aktif vitamin-D vücudumuzun en önemli pre-hormonlarından biridir. Eksikliğinde kalp hasarları, hipertansiyon, çeşitli bağışıklık sistemi sorunları, diyabet, depresyon, kronik ağrılar,fibromiyalji, osteoartirit, kas zayıflıkları, 17 çeşit kanser görülebildiği gibi obezitenin de vitamin-D eksikliği ile bağlantılı olduğu yönünde çalışmalar mevcuttur.
Ayrıca hamilelikte Vitamin-D eksikliğinin (gelecek nesilde) hiperaktivite ve mental sağlık problemlerinin oluşmasına zemin hazırladığı bazı çalışmalarla ortaya çıkarılmıştır.
Yeterince güneşlenmemekte bu tür sorunlara davetiye çıkarabildiğ gibi yağdan fakir beslenme de Vitamin-D eksikliğine neden olabilmektedir. Çünki yağda eriyen bir vitamin çeşididir.
Ancak cilt sağlığı için güneşlenmeyi de fazla yağ tüketmeyi de abartmamak gereklidir.
Son yıllarda yapılan genetik araştırmalardan izlendiği kadarı ile bazı kişilerde genetik olarak vitamin-D üreten Vitamin-D reseptörleri daha az iş görmekte. Bu kişilerin vitamin-D eksikliği yaşamamaları için daha fazla Vitamin-D ye ihtiyaçları olduğu saptanmıştır.
Özellikle Otizm, PDDNOS, Hiperaktivite bozukluğu gibi beyin fonksiyonlarını etkileyen durumlarda D vitamini sentezi problemleri saptanmıştır. Otizm ve benzeri sorunu olan çocuklarda ve depresyonlu kişilerin bir çoğunda VDR-Fok geni mutasyonları olduğu görülmüştür.
Mental sağlıkla D vitaminin ilgisi ayrı bir tartışma konusu olarak artık ele alınmaya başlanmıştır. (bak:http://vitamindcouncil.com/health/autism/)
Ayrıca Dopamin seviyelerinde ve metil donör toleransında Vitamin D3 reseptörlerinin de rol oynadığı görülmüştür. Vitamin D3 reseptörü ve dopamin arasında bir bağ olduğu düşünülmektedir. Vitamin D dopamin sentezinde enzimin seviyesini yükseltir. Yükseltilmiş Vitamin D’nin de dopamin,norepinefrin ve epinefrinin gibi beynimizin düzgün çalışması ile ilgili vücut kimyasallarının yükselmesine öncülük ettiği düşünülmektedir.
Glutatyon mutasyonu ve veya CBS apregülasyonuna (düşük glutatyon) sahip COMT – ve VDR Bsm/Taq mutasyonlu kişiler için dopamin düzeylerini desteklemek arsenik toksisitesinin zararlı etkilerini azaltmada yardımcıdır. Düşük glutatyon şartlarında arsenik toksisitesinden hücrelerin korunmasında yüksek dopamin düzeylerinin faydası vardır.
Hayvanlarda kronik arsenik yüküne bağlı olarak dopamin düzeyleri düşmektedir. Bundan dolayı (düşük glutatyonla birlikte) düşük dopamin düzeyleri içinden çıkılmaz bir durum yaratır.
VDR nin (vitamin D reseptörü) işaretleyicisi Fok+ +(mutasyonu) potansiyel kan/şeker düzensizlikleri ile ilişkilidir.
Vitamin D düzeyleri çeşitli nörolojik durumlarla yakından bağlıdır.
Kuşkusuz beyin fonksiyonlarını etkileyen yegane sorun VDR-Fok mutasyonları değildir. Nörotransmitter seviyelerini ve dengelerini etkileyen pek çok metabolik süreç vardır. MAO geni mutasyonları, aminoasit seviyeleri ,vücutta kronik bakteriyel kolonizasyonu vb.leri de sorumlu.
Ancak vücudumuzun kusursuz çalışabilmesi için Vitamin D seviyelerimizi de optimum seviyede tutmak da ciddi yararlar olduğu onca bilgiden sonra aşikar .
Vitamin-D nin Faydaları:
- Tip2 diyabet, kalp hastalıkları, osteoporoz, meme kanseri, kolon ve yumurtalık kanserinden korur.
- Kemik ve dişlerin sağlığını korur.
- hücrelerinizin aktivitelerini ve büyümelerini düzenler.
- İnflomasyonu azaltır.
- Bağışıklık sistemini destekler.
- Beyin fonksiyonlarında görev alan nörotransmitterlerin regüle edilmesinde de yer alır.
Vitamin-D yönünden daha iyi beslenme gerektiren durumlar:
- Kemik ağrıları ve yumuşak kemikler
- VDR Taq geninde mutasyon bulunması
- Davranış problemleri ve depresyon.
- Sık sık kemik kırıkları olması
- Kemik deformasyonları veya çocukta gelişim geriliği
- Coğrafi nedenlerden yada giyim alışkanlıklarından kaynaklanan güneş ışığını yeterince alamama
Add Comment