Homeopati insan vücudunun kendi kendini iyileştirmesini esas alan bir tedavi sistemidir.
Hastanın bozulan doğal dengesi tekrar eski haline getirilerek hastalığı değil hastayı tedavi etme üzerine kurulmuştur .
İnsan organizması vücut, akıl ve ruhtan oluşur. Ruh kısmının içerdikleri içinde “Yaşam Gücü” bulunmaktadır.
Sağlıklı durumda, organizmanın hislerini ve fonksiyonlarını sürdüren yaşam gücüdür. Fakat zararlı etkenler nedeni ile dengesinin bozulması sonucu, anormal hisler ve fonksiyonlar ortaya çıkar. Bu durum maddesel bedende semptomlar grubu olarak kendini gösterir ki buna hastalık diyoruz. Hastalık vücudun belli bir yerini tutmaz, tüm vücudu ilgilendirir.
Herhangi bir tedavinin uygulanabilmesi için vücudun tedaviye yanıt gücünün yeterli olması gerekmektedir. Bu durum homeopatik tedavi için de geçerlidir.
Homeopatik dinamizasyon doğada sabit halde var olan tedavi gücünün harekete geçirilmesi durumudur.
Kişinin vücut direncinin artması ve iyileştirme gücünün harekete geçmesinden dolayı bir çok durum karşısında kişi daha dirençli olmaktadır. Homeopati hastalığı tedavi etmek yerine vücudu sağlıklı hale getirmek prensibinden hareket eder.
Kronik hastalıklara bakıldığında; kabızlık, reflü, mide ülseri, allerjiler, astım, migren, çarpıntı, fibromiyaljiler (halk arasında kulunç olarak bilinir), boyun ve bel ağrıları, vertigo (kronik baş dönmesi), kulak çınlamaları, gibi sık rastlanan hastalıklardan, psikolojik kökenli olanlarına kadar (depresyon, panik atak, korkular vs.) her durum için kullanılabilmektedir. Ancak bazı hastalıklar karşısında dikkatli olunmalıdır. Hipertansiyon, diabetus mellitus (şeker hastalığı) gibi yerleşmiş kronik hastalıklarda kulanımı oldukça sınırlıdır. Kanser tedavisinde ise homeopatinin tek başına tedavi edici olmadığı bilinmelidir. Ancak kanser hastalıklarında, kemoterapi ve radyoterapinin yan etkilerinde ya da kansere bağlı ek bulgularda (düşkünlük, bitkinlik, ağrılar vs.) yararlı olabilmektedir.
http://www.otizmdunyasi.com/otizmhomeopati.html
Add Comment