Bilim ve teknolojide 2013′ün en önemli 10 olayını belirleyen Amerikan Science dergisinin belirlediği başlıklarda otizm dünyası ile ilişkili olabilecek konuları sizler için seçmeye çalıştım.
Dergi ilk sırayı immünoterapiye verdi.
* Kanserle mücadelede İmmünoterapi, vücudun doğal savunma sistemlerini harekete geçirerek, hastalıkla mücadeleyi organizmanın yapmasını sağlıyor. Bu yöntemin, kanser tedavisinde bir dönüm noktası olduğuna birçok uzman ikna olmuş durumda.
İmmünoterapi fikri yıllar önce ortaya atılmıştı ve üzerinde 10 yıllardır çalışılmaktaydı. Yıllar önce ortaya atılan immünoterapinin meyvelerini vermeye başladığı vurgulanmakta. Bu uygulamada, kanserli hücreye değil, bağışıklık sistemine odaklanılıyor ve vücudun bağışıklık hücreleri kanserli hücrelerle mücadeleye sevk ediliyor. İmmünoterapi, henüz birkaç kanser türünde denenmiş durumda ama geleceğin kanser tedavisi olma yolunda ilerliyor. “ Otizmle ne ilişkisi var? “ diyenlere bu makaleleri okumalarını öneririm.
buradan ve buradan okuyabilirsiniz.
Ayrıca Ekemiş’i takip eden okuyucuların da bildiği üzere, 2013’ te otizmin bağışıklık sistemi ile ilişkisine dair pek çok araştırma yayınlandı.
* 2013′ün en önemli bilimsel olayları listesinde ikinci sırayı, uykunun beyini temizleyip onardığını gösteren bir araştırma almış. New York Rochester Üniversitesi’nde yapılan araştırmaya göre, uyku sırasında beyindeki hücreler büzülüyor ve sinir hücrelerinin arası açılarak sıvının beyni ‘temizlemesine’ olanak sağlanıyor. Beyinin bu yöntemle zehirli toksinlerden arındığı ifade ediliyor.Uykunun, hafızanın onarılmasına ve beyinin öğrenme kabiliyetine büyük etkisi olduğu zaten bilinen bir durum. Ancak son araştırmayla, uykunun önemli işlevlerinden birinin aslında ‘temizlik’ olduğu ortaya çıkmış görünmekte.
Böylece Otizmli çocuklardaki uyku sorunu da “ tavuk mu yumurtadan çıktı yumurta mı tavuktan ? ” sorunsalına dönüşmüş görünüyor. Bilindiği üzere otizmli çocuklarımızın pek çoğunda, uyku sorunu da toksisite sorunu da mevcut.
* Science dergisinin yılın bilimsel olayları listesinde laboratuvar ortamında üretilen minyatür organlar da yer buldu. Geliştirilen minyatür organlar arasında karaciğer, böbrek ve beyin bulunuyor. Araştırmalarda kobay yerine minyatür organların kullanılması düşünülüyor. Minyatür beynin şizofreni, otizm ve Alzheimer gibi nörolojik hastalıkların anlaşılması ve tedavisinde çığır açacak gelişmelere yol açması da beklenmekte….
* Vücuttaki bakterilerle ilgili bir diğer araştırma da 2013′ün bir başka önemli bilimsel çıkışı olarak değerlendiriliyor. Bakterilerin insan için taşıdığı önemi ortaya koyan araştırma, bağırsak florasında görev yapan bakterilerin beslenme yetersizliğine etkisine işaret ediyor. Araştırma sonuçlarında, terapi yöntemleri geliştirilirken bakterilerin daha fazla dikkate alınması gerektiği üzerinde duruluyor. Bu arada hatırlatmak isterim ki otizmlilerdeki yararlı bağırsak bakterilerinin azlığı da bilimsel çalışmalarla 2013’te teyit edilmişti. buradan ve buradan okuyabilirsiniz.
* Amerikalı uzmanlar bu yıl klonlanmış insan embriyosundan kök hücre elde etmeyi de başardı. Bu gelişme de yılın bilimsel olayları listesinde yerini alıyor. Kopyalanmış embriyoların, tedavisi mümkün olmayan hastalıklarda kullanılmak üzere uyumlu doku ve organ elde etmek amacıyla kullanılması bekleniyor. Umarım gizli gizli insan klonlayıp bizlere bilim kurgu filmlerinin kabusunu yaşatmazlar. Bu gelişmeyle otizm arasında bir bağ kuramamış olsam da konu cazip geldi yazıya biraz bilim kurgu aksiyonu katayım dedim. Kızmayın ben de bazen eğlenmek istiyorum…
* Science dergisi, bir diğer dönüm noktasını yine genetik alanından seçmiş. Söz konusu mekanizma sayesinde, “insan genomunun en ufak parçalarının bile hatasız şekilde yeniden yazılabileceği ” keşfedildi. Bu mekanizmaya CRISPR denilmekte ve genlerimizde bulunan, geçmişte maruz kaldığımız virüslere karşı kalıcı bir bağışıklık geliştirmemize imkân sağladığı belirtilmekte. Hatırlarsanız, Otizmli çocuklarla ilgili son dönemde yapılan çalışmalardan biri de; annenin hamilelik sırasında maruz kaldığı (virüslerin ) viral hastalıkların , ceninde bağışıklık sorunlarına yol açarak beyni etkilediği şeklindeydi.
buradan okuyabilirsiniz.
Bu arada, CRISPR, yalnızca birçok hastalığa çare bulunmasını sağlamakla kalmayıp, tarım alanında da yeniliklerin önünü açacak denilmekte. Bekleyip göreceğiz. Umarım amorf insanlar topluluğuna dönüşmemize neden olmazlar.
* Stanford Üniversitesi araştırmacıları da CLARITY adını verdikleri bir görüntüleme tekniği ile 2013’ün en önemli bilimsel olayları listesinde yerini aldı. Uzmanlar bir fare beyninin tamamını ve bir insan beyninin bir parçasını saydamlaştırarak, beyin içindeki nöronların ve nöron ağlarının nasıl çalıştığını renkli ve 3 boyutlu olarak görüntülemeyi başardılar. Science, “ yeni teknikle son derece karmaşık organımız olan beyinin inceleme tarzı değişecek ” diyor.
Bunun da dolaylı olarak otizmle ilişkili olacağı aşikar gibi…
Sağlık, umut ve sevgiyle…
Serpilgül Vural
Add Comment