Ana sayfa İz Bırakanlar Otizm Sağlık

Yüksek Fonksiyonlu Otizmlilerin Ergenlik Döneminde Sosyal iletişim Sorunları Düzeliyormuş…

Kekemelik ve Serebral Palsi'de Konuşma Terapisi (3)Otizmli küçük  çocukların, önemli oranda işitsel entegrasyon ve konuşma ile ilgili görsel ipuçlarını algılamada  zorlukları olduğu bilinmekte.

Ancak araştırmacılar sorunun ergenlik döneminde geçtiğini tespit ettiler.

Yeshiva Üniversitesi’nin Albert Einstein Tıp Fakültesi Bilim adamları, son yaptıkları çalışma ile yüksek fonksiyonlu Otizmli (ASD)

çocukların sosyal iletişim sorunlarının önemli oranda geçtiğini gösterdiler.

İlgili çalışma Serebral Korteks dergisinin online baskısında bir kaç gün önce yayımlandı.

Einstein de Rehabilitasyon Merkezi araştırma direktörü , Pediatri ve Nörobilim Bölümü profesörü John Foxe, Ph.D. “ Bu son derece umut verici  bir bulgudur.  Bu bilgi, çocukların konuşma için gerekli nörofizyolojik devrelerinin, temelde tamamen kırık olmadığını ve onları kurtarmak için bir şeyler yapmanın  mümkün olabileceğini düşündürmektedir. ” dedi

Dr Foxe’ ;

“Duyma ve görme, konuşma sinyallerini entegre etmek ve  etkili iletişim için çok önemlidir.  Navigasyon sorunu  olan Otizmli çocuklarda bu kapasite eğitim ve sosyal ortamlarda uygun olarak gelişemez “ dedi.

Dr Foxe ve arkadaşları bir önceki çalışmada, göstermiştir ki,  Otizmli çocuklar , tipik olarak gelişen çocuklardan ses, dokunma ve görme gibi pek çok sensoriyal alanda entegrasyon sorunları nedeni ile farklı olarak gelişiyorlar.

Genellikle,  normal gelişmekte olan çocuklarda, multisensory entegrasyon (MSI) yeteneklerinin  geç çocukluk döneminde de gelişmeye  devam ettiği biliniyordu. Bu çalışma, Y.F. Otizmli çocukların da ses ve görsel konuşma sinyal entegrasyonunu geliştirmeye devam ettirdiklerini göstermiş oldu.

Çalışma,  5 ila 17yaş arası   Yüksek fonksiyonlu Otizmli ve Normal gelişen 222 çocuk  arasında yapıldı. Arka plan gürültüsü arttıkça, konuşmaları nasıl anlayabildikleri karşılaştırmalı olarak test edildi.

Araştırmacılar, 1. testtte; basit kelimelerin ses kayıtlarıni dinlettiler.

İkinci testte; Konuşmacılar aynı sözcükleri videoda sessiz olarak yayınladılar.

Üçüncü testte ise ; çocuklara, hem ses hem de video kayıtları sunuldu.

Parti ortamındaymış gibi, yani arka planda pek çok insanın sesi varmış etkisi yaratılarak testler gerçekleştirildi.

İnsanlar böyle ortamlarda, doğal olarak başka bir kişinin ne söylediğini anlamak için hem işitsel hem de yüz ifadesi ipuçlarına güvenir.

Dr Foxe ;

“Yalnız işitme ile karşılaştırıldığında, konuşulanı anlamada  dudak okumanın şaşırtıcı derecede büyük bir destek çıktığı gözleniyor.

Arka planda gürültü varken, tek başına sesin dinletildiği ilk testte, otizmli ve normal gelişen tüm yaş gruplarındaki çocuklar hemen hemen benzer performans  gösterdiler.

Tek başına video izletilen ikinci testte,  Otizmli olan çocukların tüm yaş gruplarında  normal gelişen çocuklara nazaran çok daha kötü bir performans sergiledikleri tesbit edildi.

Ama genellikle normal gelişmekte olan çocuklar da çok iyi performans göstermediler. Çoğu insan dudak okumada oldukça korkunç.

Hem ses hem de video görseli izletilen üçüncü testte ;  yaşları 6 ile 12 ve  daha küçük olan Otizmli  çocuklar,  özellikle arka plan gürültüsü yüksekken,  aynı yaştaki normal gelişim gösteren çocuklara göre daha kötü performans sergilediler.

Ancak,  ergenlik sürecindeki Otizmli çocuklar  ile normal gelişen çocuklar arasında performans açısından fark  yoktu.

Ergenlik sürecindeki Yüksek fonksiyonlu Otizmli çocuklarda şaşırtıcı bir şeyler  oluyor.

Bu noktada, biz nedenini açıklayamayız. Bir fizyolojik beyin değişimi  ya da fonksiyon gelişimi olabilir. Bunu araştırmak gerekir.

Aslında, araştırma grubundaki çocukları küçüklükten ergenliğe değin ,  uzun süreli bir araştırma ile izlemeliyiz.  Ayrıca düşük  ve  orta fonksiyonlu çocuklarda neler olduğunu incelemek için de bir yol bulmalıyız. Onlar böylesi çalışmalar için testlere karşı daha az tolerans gösteriyorlar.

Otizmli çocukların ses ve görüntü sinyallerini,  konuşmaya  daha iyi entegre etmeleri için onlara yardımcı olmak adına daha etkili tedaviler geliştirmemiz gerekir. Biz bu konuda çalışmaya başlıyoruz. “  dedi.

Bu çalışma,

National Institute of Mental Health (MH085322), part of the National Institutes of Health. Cure Autism Now, the Wallace Research Foundation, Fondation du Quebec de Recherche sur la Societe et la Culture, ve  the Canadian Institute of Health Research desteği ile gerçekleştirilmiştir.

Serpilgül Vural

About the author

admin

2 Comments

Click here to post a comment

Kategoriler

Ekemiş Posta Kutunuzda

Arşivimiz

error: Content is protected !!