Ana sayfa Genel Otizm

Gözler ve Bakışlar Bizi Bize Anlatır…

gözGöz var göz var…

‘’Hayatın bizim için ne anlam ifade ettiği, hayatın karşımıza neler çıkarttığı ile değil, bizim hayatın karşısına çıktığımız tavırla belirlenir; başımıza gelenlerden çok, bizim olanlara verdiğimiz tepkiler ile gelişir demiş’’  Lewis Dunnington.

Doğru demiş güzel demiş ama öyle insanlar varki ne tavır koyar ne de bir söz söyler. Onları anlamak için sadece gözlerine bakmak gerek. Hayır hayır bakmak yetmez görmek, hissetmek, anlamak gerek…

İnsanın gözleri öyle kelimelerle konuşur ki bazen dil bile beceremez…

 

Hepimiz biliriz gözlerle ilgili çokca ata sözümüz vardır. Hepimiz biliriz gözler kalbin aynasıdır…..

Ama kaç kez bakarız karşımızdakinin gözlerine? Ya da gerçekten bakınca anlar mıyız karşımızdakinin ruh halini, dileğini, amacını, derdini ?..

Hadi itiraf edin….Ancak başımız sıkışınca, karşıdan bir işaret bir tepki beklediğimizde bakmaz mıyız başkasının gözlerine?….

 

Göz var; hayatı sorgulamış kendince anlamını bulmuş. Tevekkül eden insanların bakışları gerçekleri saklamaz, saklamaya çalışmaz. Onlar olduğu gibidir. Sebep aramaz, insanları fazla sorgulamaz, bakışlarında bir teslimiyet ve derinlik vardır. Bilgedir bilmiş değil…

 

Bazı gözler vardır; sürekli sorgular. Bir durumu, hayatı, karşısındakini, geleceği, geçmişi… Soran gözlerle bakar. Sakladıkları şeyleri olanlar için rahatsız edicidir bu gözler. Ne yapsan nereye baksan kaçamazsın, kaçamayacağını bilirsin. En çok da saklayacak şeyleri olanlar bakar böyle.

Kişi karşısındakini de kendi gibi bilir çünki…

İyi niyetle, ilim bilim için sorgulayan gözler ayrı.. En çok da bu gözleri severim. Neden mi?

Onlar farklı bakar; ışıl ışıldır.  Tıpki çocukların gözleri gibi heyecanlı, kıpır kıpır …

 

Hayatın ne zaman, kimi, ne şekilde vuracağını bilmeyen, öğrenememiş insanlarda da bazen alaycı bakışlar gözleriz. Böyle gözler beni çok rahatsız eder mesela….

Sorgulayan gözler bile çok daha kolaydır, başedilesidir. Kızarım bu bakışlara. En çok da kendisine yaptığı haksızlık için kızarım…

Sadece bedenen insan olmayı başarabilmiş olmak ne acı….

 

Gözler vardır suçlayıcı…. Böyle insanlar genelde çok şey bildiğini zanneden aklı evvellerdir..

Herşeyi kendi bilir edasıyla öğrenememiştir aslında pek çok şeyi… Karşısındakine onun olduğu noktadan baksa belki yapmayacaktır bunu. Ama, o bilmez bilemez, başkasının ayakkabıları ile yürümeyi…

 

Mutlu gözler de çoğu zaman çocuk gözleri gibidir, ışıl ışıl ve paylaşımcı… Etraflarına neşe saçarlar. Keşke bulaşıcı olsa bu bakışlar…Eminim hepimizin en çok da sevdiği, imrendiği gözlerdir onlar…

 

Pek çoğumuz biliriz sıradan olan bu bakışları; kızgın, üzgün, mutlu, mutsuz, alaycı, korkak, sorgucu vs…….

 

Aslına bakarsanız daha çocukken başlarız gözleri izlemeyi. İşten dönen babanın ilk olarak gözlerine bakılır mesela… Sinirli, mutsuz ya da mutlu oluşuna göre olcaktır davranışlarımız… Mesela misafirlikte şeker verilir, direkt annelerimizin gözlerine bakarız. Onun bakışına göre ayarlayacağızdır kendimizi. Gözler hayır demişse, assalar almayız, alamayız o şekerleri…

 

Evet böyle öğreniriz gözlerden durum okumayı. Ama ben en çok ne zaman izlemeye başladım bakışları biliyor musunuz ?

Oğlumu rehabilitasyon kurumuna götürmeye başladıktan sonra. O vakit farkettim ki  başka tür bakışlar da varmış hayatta…. Birkaç istisna dışında tüm anne babalarda gördüm ben bu gözleri….

 

Gülerken ağlayan, hüzünlü ama mutlu olmayı bilen, dileyen, kıymet bilen, karşılıksız seven,endişeli, en çok da umut eden gözler….

 

Biliyorum ‘’bir bakışta tüm bunlar görülebilir mi?’ diyeceksiniz. Tavsiye ederim bakın gözlerine.. Göreceksiniz…..

Serpilgül Kınacı

About the author

admin

Add Comment

Click here to post a comment

Kategoriler

Ekemiş Posta Kutunuzda

Arşivimiz

error: Content is protected !!