Ana sayfa Bağışıklık Otizm Otoimmün Hastalıklar Sağlık

Otoimmün Hastalığı Olan Annenin Otizmli Çocuk Doğurma Riski Daha Yüksekmiş…

beyinnnnnBu konuda yapılan sayıca en geniş katılımlı çalışmanın sonuçlarına göre Otoimmün Hastalığı olan annenin otizmli çocuk doğurma riski daha yüksekmiş. Bu yeni çalışma şimdilik, anti-beyin antikorlarının yaygınlığının araştırıldığı  en büyük araştırmadır.

Moleküler Psikiatri dergisinde  20 Ağustos  2013 te yayınlanan bir araştırmaya göre, otistik çocuk sahibi olan on kadından birinin ( 1/10) kanında bulunan  bağışıklık molekülleri bebeğinin beynindeki proteinlerde reaksiyona neden oluyor.

Araştırmacılar, “2.700 ‘den fazla Otistik çocuklu annenin dahil olduğu çeşitli araştırma gruplarında otistik çocuk sahibi annelerin kanında bir çeşit antikor (bağışıklık molekülleri) bulundu. Doğumdan önce bu antikorlara maruz kalan fare ve maymunlarda sosyal davranış değişiklikleri gösterdiğini daha önce de saptamıştık.” diyor.

New York, Long Island Feinstein Enstitüsünün Medikal Araştırma  otoimmün ve kasiskelet bozuklukları  merkezinin lideri Betty Diamond’a göre;

“ Bu sayı antikorların prevalansını daha net bir izleme olanağı veren çok büyük bir örneklem büyüklüğüdür.

Vücudun bağışıklık sistemi bakteri ve virüs gibi mikroorganizmaları tanımak ve hastalığa neden olanları defetmeye yardımcı olmak isterken bazen yanlışlıkla kendi vücuduna yabancı madde muamelesi yaparak kendi proteinlerine karşı antikorlar üretir.

Bazı insanlarda, kendi vücudunun öz dokusuna yapılan bu tür  saldırılar, romatizmal arterit, lupus, multipl skleroz gibi otoimmün hastalıklar ile sonuçlanırlar.”

Araştırmacılar, “vücudun ürettiği anti-beyin antikorlarının annenin beyinine girip zarar vermesini önleyen bir filtre  sayesinde  kan-beyin bariyerini aşamadığı ve anneye zarar veremediğini belirtiyorlar. Ancak  bu antikorların, gelişmekte olan fetüsün olgunlaşmamış kan-beyin bariyerini  rahatlıkla aşıp beyine zarar verme olasılığı var ve belki de otizmin nedeni de bu olabilir. “ demekteler.

Diamond ve ekibinin görüşüne göre, otizmle bağlantılı antikorları taşıyan ve taşımayan kadınlar karşılaştırıldığında  bu antikorları taşıyan kadınların otoimmün hastalıklara sahip olmasının da daha muhtemel olduğu yönünde.

Yine araştırmalara göre;  otoimmün hastalığı olan kadınların otizmli çocuk sahibi olma riski de daha yüksek.

California Institute of biyoloji profesörü Paul Patterson;

“Bu arada otoimmün hastalığı olan kadınlarda fetüs beyinine karşı oluşan antikor serum olduğu düşüncesi ve epidemiyolojik bulgular otistik çocuklar için daha olası.” diyor.

Diamond ve  ekibinin  yeni çalışması ile , 2.431 annenin  kan plazma örnekleri incelendiğine otizmden etkilenmiş çocuğu olan anneler ve diğer kardeşlerinde dahil olduğu kan plazama incelemelerinde araştırmacılar,

kadınların 260’ında  ya da % 10.5 ‘inin plazmasında

fare beyin dokusunu etkileyen kan-beyin karşıtı antikorlar tesbit ettiler.

Ayrıca farklı bir örneklemde de 318 annenin 28’inde veya

% 8,8 ‘inde anti-beyin antikorları olduğu da ortaya kondu.( Autism Genetic Resource Exchange)

Buna karşılık, New York’ta genel nüfus içinde çocuk doğurma çağındaki 653 kadın arasında yapılan kontrollerde, sadece 17’sinde ya da % 2,6 ‘sında otizm bağlantılı antikorlar tespit edildi.

Buna bakarak, anti-beyin antikorların prevalansı (görülme sıklığı)  denetimleri ile  bu antikorları taşıyan annelerin otizmli çocuk sahibi olma olasılığı diğerlerine göre 4 kat daha fazla olduğu anlamına gelir diyebiliriz.

California Üniversitesi’nden klinik immünoloji profesörü Davis, “Kontrol edilen ( 653 kadın) nüfus içinde otistik çocukların anneleri de olmalıydı. Aslında, Van de Water’ın notlarına göre kontrol grubundaki kadınların bazıları hiç çocuk sahibi olmayabilir de” dedi.

Yine de, Van de Water diyorki, “bağımsız bir  çalışma, bu  popülasyondaki kadınların (antikorları olan) daha yüksek bir oranda otizmli çocuk sahibi olacaklarını  doğrular”.

Van de Water;  Western Blot yöntemi ile genetik ve çevresel etkenler üzerine yapılan çalışmada  benzer sonuçlar farklı bir teknikle doğrulanmış oldu. Onlar da otizm annelerinde  anti beyin antikorları tespit ettiler. Bu da bu antikorlarla otizmin bağını destekler diyor.

Ancak, uyarıyor ki ;

fare beyin dokusu üzerinde çalışmanın bazı sakıncaları vardır . Çünki bu ölçüm  yapılırken kullanılan kimyasalların tepkimesi de etkili olabilir.  Bu canlı beyinlerinde meydana gelen bağlanma modellerini maskeliyor da olabilir.

Diamond ve ekibi Fare beyinini kullanarak antikorların beynin hangi bölgelerini etkilediğini kesin olarak belirledi. Bu antikorlar, esas olarak, frontal korteks, hipokampus ve beyincikteki  nöronlara bağlanarak otizmi etkiliyor.

Doğmamış bebekteki bulgular:

Patterson araştırmalarında yetişkin fare beynine  antikorların bağlanma şeklini belirlemek için test etmek istedi. “Ama genellikle yetişkin beyin protein yapısı fetüs beyninin yapısı çok farklıdır. Fetüs insan beyni veya fetal maymun beyininde bağlanmanın nasıl olduğunu bilmek istiyorum “diyor.

Diamond ve ekibi ise   “antikorların fetüs insan beyninin özleri  ile bağlanması ile fare fetüsünün beyinine bağlanması farklıdır. Farelerde bunu gözlemek imkansız çünkü fare fetüsünün beyni bunu tespit etmek için  çok çok küçüktür” diyor.

Diamond’un ekibi otizm bağlantılı antikorlar ve otoimmünite arasındaki bağlantılar daha genel olarak ortaya koymak için hücre çekirdeği ve anti nükleer antikorlar üzerinde araştırma yaparak birçok analiz gerçekleştirdi ve

Anti-beyin antikorları taşıyan otizm annelerinin  %  52 ‘sinde Anti nükleer antikorlar (ANAs) olduğunu ortaya koydular. Buna karşılık, otizm annelerin sadece % 13,4 ‘ünde anti-beyin antikorları yoktu. Bu da  kontrol grubunun  % 15 ‘inde  ANAs var anlamına gelmektedir. 

 

Anti-beyin antikoru olmayan anneler ile olan  anneler  karşılaştırıldığında, anti beyin antikorları bulunan annelerin aynı zamanda, otoimmün hastalıklar, özellikle romatoid artrit ve lupus olması da daha olasıdır.

Son olarak,  otizm bağlantılı antikorlar için 363 romatoid artritli bir grup kadın tarandı. Bu kadınların yüzde 13,5’unda da otistik çocukların annelerinin arasındaki yaygınlık gibi benzer ve kontrol grubuna göre daha yüksek anti-beyin antikorlara sahip oldukları ortaya kondu.

Patterson bunun oldukça şaşırtıcı bir bulgu olduğunu söylüyor ve . ” Bu antikorlar romatoid artrit kadınlarda da bulunabildiğine göre  özellikle otizme özel değiller demektir,” diyor.

Ancak romatoid artrit ve otizm arasında bir bağlantı olduğu da duyulmamış bir şey  değildir, diye ekliyor.

Yapılan bir dizi ayrı deneyde de ; lupus olan kadınlarda böbrek hasarına neden olan antikorlara uterusda maruz kalan farelerde bilişsel bozukluklara sebep olduğu da bulundu.

Ayrıca  Diamond ellerinde  yayınlanmamış bazı veriler olduğunu da ekliyor ve beyin proteinlerine bağlanan antikorların zaten otizm  ve diğer nörogelişimsel bozukluklarla da ilgili olduğunu gösterdi diyor. Ama ayrıntıları vermiyor.

Serpilgül Vural

Yazar notu: Benim de otoimmün bir hastalık olan Haşimoto tiroiditim var ve hamilelik öncesi geçirdiğim bir barsak hastalığı nedeni ile kullanılan ilaçler bağışıklık sistemimi baskılamış ve çeşitli sağlık sorunları yaşamıştım. O yıllardan beri de sebebi tesbit edilemeyen eklem ağrılarım mevcut. O nedenle ototimmünite ile otizmin bağı hakkında yapılan çalışmalara özel bir ilgim var.

Sağlık ve mutluluk  dileklerimle sevgiler..

Referanslar:

1: Brimberg L. ve ark. Mol. Baskı öncesinde Psikiyatri Epub (2013) PubMed

2: Atladóttir H.Ö. ve ark. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları 124, 687-694 (2009) PubMed

3: Braunschweig D. ve ark. Transl. Psikiyatri 3, E277 (2013) PubMed

4: Lee J.Y. ve ark. Nat. Med. 15, 91-96 (2009) PubMed

About the author

admin

5 Comments

Click here to post a comment

serpilgül vural için bir cevap yazın Cancel reply

  • İnsan vücudu ne kadar karmaşık bir sistem,hamile kalıp çocuk doğurmak aslında ne kadar riskli,ülkemde ise cahil cesareti ile her yıl doğuranlar var…insan öğrendikçe ürkek oluyor,ben bu kadar bilgilenmiş olsaydım sanırım çocuk yapamazdım,Allah yeni nesile sağlık versin,

    • Evet hakılsınız Zehra hanım. Bazen yazmasam mı diye bile düşünüyorum. Ama şu da bir gerçekki tedbir önemli. Ben de bunları bilmesem bile ortalıkda bu kadar çok otizmli görsem ya da duysam çocuk sahibi olma fikrimi bir kez daha gözden geçirirdim. Zaten otizm olmasa başka riskler var hamilelikte. Dünya kirleniyor…

  • Serpilgül hanım ben nette geçen gün antalya Akdeniz Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümünde çalışmalar yapan bir doktorun otizmli çocuklarda yine bir gen veya maddenin eksikliğinin rna sentezindeki değişikliklere sebeb verdiğini tespit etmişler.çalışmalar devam ediyormuş..inşallah elle tutulur bişiler çıkarsa bir 10-20 sene geçmeden bizlerde görürüz..

  • Ben hamileliğimde toksoplazma geçirmiştim sanırım hamile kalmadan önce kadın doğum doktoruma hamile kalmadan ısrarla bakın ben hamile kalmak istiyorum yaptırmam gereken test var mı diye ısrarla sormaya rağmen(özel doktor hani devlethastanesi doktorunda değil yani) çünkü sonradan yapılan antikor bağışıklık testinde bağışıklık için vücudun 4-6 ay geçmesi ve teste görede yüzde 40 ı aşması gerekiyormuş benim butest sonucum yüzde 36 çıkmıştı ege ve dokuz Eylül ünvlerde sorunlu gebelikler uzmanı iki ayrı doktor bana bu oran bizce riskli sinek küçüktür mide bulandırır dedi ve bir tanesi benim iyiliğimi düşünerek aldırmalısın dedi..zaten rovamicyn diye hafif bir ilacada başlatmışlardı..başka başka doktorlarda biz toksoplazmadan bebeğin zihinsel engelli,otistik olduğunu görmedik diyorlardı..ben ne yalan söyliyim ilk başlarda korktum ve aldırmak istedim zira doktor olan dayımında ağır otizmli bir oğlu var ve doğal olarak çok korkmama rağmen eşim ilk çocuğumuz aldırmayalım belki sağlıklı kıymayalım dedi…evet oğlumu herşeye rağmen çok seviyorum o benim canım hepimizin evlatları öyle ama onları ilerde nelerin beklediğini bilmemek her zaman yanlarında olamayacağım gerçeği zaman zaman geceleri. Ağladım da Allah a isyan değil haşa ama yavrumu bu şekilde böylesi zor bir dünyaya getirmemeliydim demeden bazen kendimi alamıyorum..

    • Dün bir araştırma yazısı okudum ama tercüme edip paylaşacak sağlıkta değilim şuan. Kısaca diyorki; hamilelikte kullanılan ilaç ya da başka bir çevresel faktör bir enzimi etkileyerek DNA diziliminde mutasyona neden oluyor ve beyin gelişimini nöronların oluşumunu etkiyor. Şimdi bunu hangi tür ilaçlar etkiler bulmak için araştırmalıyız . Annelerin hamilelikte çevresel faktörlerden korunması ve ilaç kullanımında dikkatli olması gerekli.

Kategoriler

Ekemiş Posta Kutunuzda

Arşivimiz

error: Content is protected !!