Otizm ve kanser görünüşte iki ilgisiz durum gibi görünmekle birlikte araştırmacılar beklenmedik şaşırtıcı bir keşifte bulundular.
Her ne kadar beklenmedik desek de otizmlilerin genetik mutasyonları göz önünde tutulduğunda çok beklenmedik bir durum değil bana kalırsa. Zira biz biliyoruz ki bir çok bilimsel çalışmanın sonuçlarına göre; VDR ( vitamin D reseptör geni) mutasyonları otizmlilerde ve kanser vakalarında oldukça yaygın.
Özellikle otizmli çocuklarda Vitamin D üretimi ile alakalı genlerde mutasyon %93 gibi yüksek bir oran taşımakta…
Bilim adamlarının son keşfine göre; bazı otizmli bireylerin beyinle ilgili sorunlara da zemin hazırladığı düşünülen mutasyona uğramış genlerinin kanser veya tümöre de neden olabilmekte….
Otizmli çocukların %10’unun sahip olduğu PTENT geni mutasyonu beyin dahil, göğüs, kolon, böbrek, tiroid ve daha bir çok organ kanserine yatkınlığa da sebebiyet vermekte. Ayrıca bu genetik mutasyona sahip çocukların yarısının, bahsi geçen kanser ve tümoral hastalıklara sahip oldukları da tesbit edilmiş durumda.
“Otizmde rastlanılan bu oran genel nüfus popülasyonuna göre oldukça yüksektir “ diyerek bu ürkütücü tabloya dikkat çeken ” Washington Üniversitesi’nde genom bilimi profesörü Evan Eichler sözlerine şöyle devam etmektedir;
“ Kanser, epilepsi ya da benzer hastalıklarla ilgili mutasyona uğramış bu genler her zaman herkeste bu tür hastalıklara sebep olmasa da elde edilen bulgular otizm için klinik bir tedavi geliştirmenin yolunu açmaktadır. Bu buluş bu açıdan ilgi çekicidir.”
Dr. Richard Ewing “Bizim ve otizmlilerin geri kalanı arasında büyük bir fark var ve şükür ki Tanrı genetik kodlama ile bu farklılıkları anlamamıza zemin hazırlamıştır. İyi ki genetik bilimi var. “ diyor.
Fakat Steven McCarroll gibi bazı araştırmacılar da buluşun çok ümit verici olduğu konusunda hem fikir değil. Dil ve davranış bozukluklarını izah etmeye yetmediğini düşünmekteler.
Ancak pek çok bilim adamı çalışmaların önemli olduğunu; bu mutasyonların otizmlilerin beyinlerindeki nöronlarda düzensiz hücre büyümesine de neden olabileceği görüşündeler.
Kaliforniya, San Diego Üniversitesi’nde Nöropsikiyatrik Hastalıkların Moleküler Genomik Merkezi başkanı Jonathan Sebat;
“ kanser ve otizm arasında paralellikler oldukça esrarengiz. Tümü çözülmüş değil. Sadece bir nebze çözmüş durumdayız ” diyor.
Bu konuya ilişkin Dr Jeff Bredstreet’in de açıklamaları olmuştu. Özellikle aşıların içine eklenen nagalase enziminin kanseri ve otizmi tetiklediğini belirtmişti. Bu açıklamaları yapan doktorlar ve kendisi şüpheli ölümlerle dünyaya veda etmiş durumdalar. Dileriz yanılmış olsunlar…
Cleveland Clinic’den genetikçi Dr Charis Eng;
ilk olarak PTEN mutasyonlu annelerin çocuklarında otizmin görülme sıklığını fark ettiğini ve çok şaşırdığını ifade ediyor. “ Aynı zamanda şaşırarak gördüm ki; otizmlilerde bazı tip kanserlere (yumrulu skleroz, böbrek ve beyin kanseri gibi) rastlanma oranı daha yüksekti. Özellikle tüberosklerozis hastalarının yarısında otizm vardı.
PTEN ve yumrulu skleroz genler aynı olmamasına rağmen, PTEN genlerinin veya yumrulu skleroz genlerinin devre dışı bırakılması freni serbest bırakır. Bunun bir sonucu Kanser ya da tümörler olmakta.. Bu şekilde otizmde beyin ve sinir liflerinin anormal kablolama yapmasına da neden olabilir.” diyor.
Boston Çocuk Hastanesi Dr Mustafa Şahin, tüberoskleroz gen mutasyonlarının neden olduğu tümörleri tedavi etmek için kullanılan ilaçların mutasyona uğramış aynı genlere sahip otizmli kişileri de tedavi edebilir mi diye test etmeye karar vermiş. Yapılan fare deneyleri ile görülmüş ki genler silindiğinde hayvanların beyinlerinde sinir lifleri çılgınca büyümüş ve farelerde otizmi anımsatan olağandışı davranışlar başlamış.
Şimdilerde Dr Şahin tüberoskleroz gen mutasyonlu otistik çocuklara, zihinsel yeteneklerini geliştirmek için everolimus benzeri bir ilaç veriyor. Bu deneysel çalışma için ailelerden yasal izinler alınmış ve sonuçların Aralık 2014 yılında tamamlanması ve açıklanması planlanmaktaymış.
Bunca bilgiyi neden paylaştım derseniz; otizm ve tedavisine ilişkin pekçok varsayım var.
Bunları sınıflamak imkansız gibi görünse de tek ortak noktaları olduğu da aşikar;
Hangi gende mutasyon olursa olsun, sonuçta kanser de otizm de teknolojinin ve çevre kirliliğinin arttığı yıllarda artış gösterdi. Bu da toksik çevresel faktörlerden olabildiğince uzak durmamızı, mümkünse çocuklarımızı bunlardan korumamızı gerektiriyor.
Bilgili bir doktor yardımı ile çocuğumuzu zorlamadan vücudun doğal detoks mekanizmasını harekete geçiren yöntemlerin evlatlarımıza katkısı olcağı kanaatini taşıyorum. Kendimizi kanserden korumak adına nasıl detoksa yöneliyor, yiyip içtiklerimizi daha sağlıklı ve organik olanlardan seçmeye çalışıyorsak, çocujlarımızı da koruma altına almalıyız.
En azından şimdilik gidişat onu gösteriyor….
Sevgi ve sağlıkla daha güzel günler dileğimle …
Serpilgül Vural
[…] http://ekemis.com/kanser-ve-otizm-arasinda-sasirtici-baglanti/ […]
[…] http://ekemis.com/kanser-ve-otizm-arasinda-sasirtici-baglanti/ […]
[…] 4 […]
[…] 4 […]
[…] 4 […]
[…] Çocukların % 80 den fazlasında belirgin yüksek viral yük olduğu kanıtlanmıştır. Buradaki makale ilginizi çekebilir. Otizm spektrumundaki çocukların klinik tedavisinde son 15 yıl içindeki en önemli […]